5 Aralık 1934 tarihinde Atatürk devrimlerinin en önemlilerinden biri gerçekleşti: Kadınlar milletvekili seçme ve seçilme hakkına sahip oldu. Genç Cumhuriyet, 84 yıl önce kadınlara bu hakkı çok sayıda Avrupa ülkesinden önce tanıdı, fakat bir asra yaklaşan sürede istenen ilerlemeyi bırakın günümüz istatistikleri bizlere çok vahim bir tablo göstermektedir.

Kadınlar için şiddet hayatlarının en önemli sorunu. Ağır şiddet vakalarının ve korunma talebinde bulunanların sayısı artarken dava kabul oranları geriliyor.

 Erkek Şiddeti Çetelesi’nin medya takibiyle belirlendiği verilere göre 2018 yılının ilk 10 ayında en az 203 kadın erkek şiddeti sonucu yaşamını yitirdi.

Aile ve Sosyal Çalışmalar Bakanlığı ve Hacettepe Üniversitesi‘nin birlikte yürüttüğü 2014'te yayımlanan Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması da ağır derecede şiddete maruz kalan kadınların durumunu ortaya koyar nitelikte.

Ülkedeki kadınların en az üçte birinin fiziksel ve/veya cinsel şiddete maruz kaldığı belirtilen araştırmalar kadınların sadece yüzde 11’inin bunu resmi kurumlara bildirdiğini gösteriyor. Üstelik bu sayılar sadece evli kadınlar için geçerli. Dolayısıyla, şiddete maruz kalan kadınların resmi sayılardan çok daha fazla olduğu tahmin ediliyor.

Adalet Bakanlığı verilerine göre, kolluk kuvvetlerinin aldığı, mahkemeler tarafından onaylanan karar sayısı 2013’te 60 bin civarındayken 2017’de 100 bine yaklaştı. Bu durumda son 5 yılda kolluk kuvvetlerinin acil durum kapsamında verdiği koruma kararı sayısında yüzde 70’e yakın bir artış var.

2012 yılında 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un yürürlüğe girmesiyle evli olmayan kadınlara da korunma talebinde bulunabilme hakkı tanınmıştı. Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre, yasanın yürürlüğe girdiği ilk yılda koruma taleplerinde 2 kattan fazla artış yaşandı. 2012'den bu yana geçen sürede korunma talebinde bulunan kadınların sayısı beş kat arttı.

İşsizlik Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri. Toplumsal bir sorunumuz olan işsizlik verileri bile erkekler için kayda geçiyor.Kadınlar için işe katılım oranı çok düşük. TUİK’e göre yüzde 38 civarı. Çoğu kadın en azından resmi olarak çalışmıyor.Bu durumda işşizlik oranının gerçekleri yansıtmadığını ortaya koyuyor.

Samimiyetsiz bir şekilde 5 Aralık 1934 tarihinden bile haberi olmayan ellerinde çiçeklerle  8 MART DÜNYA KADINLAR gününü kutlayan vurdum duymaz zihniyeti kınıyor yukarıda bahsedilen bahanesi ne olursa olsun  insanlık şuçunu  işleyenleri lanetliyerek 8 Mart Dünya Kadınlar günü sebebiyle KADINA ŞİDDETE VE AYRIMCILIĞA en kısa sürede bir son verilmesini temenni ediyoruz.

Yorumlar